Kendini Kucaklama Zamanı Geldiyse?
Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek istedim.
Bugün bilgeyim, kendimi değiştiriyorum.
Rumi
Yine bir dolunay eşiğindeyiz. Astrolojik göstergeleri bir anımsatma olarak görmeniz ve yine yüreğinizin sesini dinlemenizdir önerim. Konuyla ilgili ayrıntı okumak isterseniz de enerjisi size iyi gelen birini seçin. Etraf yeterince şeamet tellallığı yapanlarla dolu zaten. Bazen siz bile kendinize bunu yapmıyor musunuz?
Uçak havalanmadan önce güvenlik uyarıları aktarılır yolculara. Kabin içi basınç azaldığında, koltuk üzerindeki panelin açılarak oksijen maskesinin düşeceği belirtilerek, nasıl kullanılacağı anlatılır bu uyarıların bir parçası olarak. Terminolojisi böyle midir bakmadım ancak, oksijen protokolü olarak adlandırıyorum anlatılan bu süreci. Der ki önce kendi maskenizi takın, sonra çocuğunuzun maskesini takın ve daha sonra yardıma ihtiyacı olanlara yardım edin. Birey olarak varlığınızı sürdürecek koşulları sağlamanız, hem kişisel hem de bütünsel olarak yolculuğun seyri için önemli çünkü.
Daha önce biraz biraz konuştuk aslında. Gerçeklerin durumundan, sizin ona karşı tutumunuzdan, yoldan, yolculuktan. Sevgili can, sen değerlisin. Yolun değerli. Yolculuğun da öyle. Nerede bu değeri inkârı hayati/vazgeçilmez kıldın?
Yaraların var, biliyorum. Kimin yok ki? Maskelerin var, görüyorum. Kimin yok ki? Mesele şu ki kendinle başbaşa iken bu maskeleri takıyor musun? Ya yaraların? Görmezden mi geliyorsun, kurcalayıp kanatıyor musun? Maskelerinin seni daha da yaralayabileceği, yolunda ilerlemene engel olabileceği gerçeğinin farkına varmayı seçsen nasıl olurdu?
Yaralarının her birinin ayrı bir hikayesi var. Ve hepsinin de bir acıma/acıtma en üst noktası. Yaraların kimi kapanmaz kiminin izi hiç solmaz. Yine de o en üst noktayı bir daha görmez hiçbiri. Hikayesini can kulağıyla dinlediğinde, yaralarının da sana katkı olacağı gerçeğini kucaklasan nasıl olurdu?
Sevgili can, sen de benim gibi bir mucizesin. Bunu kucaklamayı seçmez misin? Her birimizin yürüdüğü bir yol var. Fırtınalı olabilir, güneş parlayabilir, yorabilir. Düşersin, kalkarsın ve bazen vazgeçersin. Hepsi olur. Yeter ki durma. Günün birinde varacağın yer sensin aslında. Yolculuğun sanadır. Lütfen kendini böylesi hırpalama. Hatalar da öğrenmenin bir parçası çünkü.
Ve yine, sorularla açığa çıkan ne varsa şifalanmasını seçerseniz, öyle de oldu. Açılan boşluklar ilahi ışıkla dolsun. Çok şükür.
‘Yaşamınızın sanatçısı sizsiniz. Boya fırçalarınızı başka kimseye vermeyin.’ Anonim
Cesaret, umut, sevgi ve ışıkla…